Kandaki kalsiyum, miktarı, insanın hayatta kalabilmesi için son
derece önemli bir faktördür. Bir insanın yaşamını sürdürebilmesi için
nasıl nefes almaya ve su içmeye ihtiyacı varsa, kanında belli bir
miktarda kalsiyum bulunmasına da ihtiyacı vardır. Kandaki kalsiyum
miktarı olması gerekenin altına düştüğünde, insan yaşamını yitirir.
Kalsiyum, vücudumuzda birçok hayati fonksiyonun gerçekleşmesini
sağlar. Kalsiyum olmadan kan pıhtılaşmaz, bu durumda küçük bir yara veya
kesik dahi insanın kan kaybından ölmesine neden olabilir. Kalsiyum
sinir uyarılarının iletilmesinde de çok önemli bir rol alır. Kalsiyum
aynı zamanda kasların çalışmasını ve kemiklerin sağlamlığını da sağlar.
Yetişkin bir insan vücudunda yaklaşık 2 kg kadar kalsiyum bulunur.
(şekil 17) Bu kalsiyumun yüzde 99′u kemiklerde depo edilmiştir. Geri
kalanı ise metabolizma ile ilgili işlevlerde kullanılır. Vücut
fonksiyonlarının devam etmesi için de yaklaşık olarak 0.5 gramlık
kalsiyumun kanda dolaşması yeterlidir.
2
Şekil 17
Yetişkin bir insan vücudunda yaklaşık 2 kg kadar kalsiyum bulunur.
Şimdi şu hayali örnek üzerinde düşünelim: Önünüze özel bir şişe
içinde 1 litre kan konulmuş olsun. Ve bu kanın ameliyatta bekleyen bir
hastaya nakledileceği, ancak bir problem olduğu söylensin. Bu kanın
içinde kalsiyum eksikliği bulunduğu, ancak ne kadar eksik olduğunun
tespit edilemediği belirtilsin. Ayrıca size kullanmanız için büyükçe bir
kapta kalsiyum tozu da verilmiş olsun ve sizden eksik miktarı
tamamlamanız istensin. (şekil 18)
Acaba ne yapardınız?
Öncelikle yapmanız gereken, önünüzdeki kanda ne kadar kalsiyum
bulunduğunu ölçmek olacaktır. Ancak bunun için çok gelişmiş teknolojik
aletler gereklidir ki, buna zaman ve imkan o an için yoktur. Bu durumda
oldukça çaresiz kalırsınız.
Ancak tüm insanların vücudunda her an kalsiyum oranını hesaplayarak
gerekli önlemleri alan muhteşem bir mekanizma bulunmaktadır: Tiroid bezi
ve tiroid bezinin içerisine gömülmüş bulunan bir başka hormonal bez
olan paratiroid bezleri, vücutta kalsiyum dengesinin sağlanması için son
derece akılcı bir plana uyarak çalışırlar. Özellikle paratiroid bezinin
tek görevi, bütün ömrünüz boyunca, gece-gündüz kanınızda ne kadar
kalsiyum bulunduğunu ölçmek ve kalsiyum oranını en ideal ölçülerde
tutmaktır. (şekil 19)
Şekil 18
Paratiroid bezinin görevi, gece-gündüz kanınızda ne kadar kalsiyum
bulunduğunu ölçmek ve kalsiyum oranını en ideal ölçülerde tutmaktır.
Kandaki kalsiyum miktarıının eksildiğini tespit ettiğindeyse, hemen
bunun önlemini almaktadır.
Paratiroid bezi ürettiği son derece özel
bir yaratılışa sahip parathormon vasıtasıyla kanda bulunan kalsiyum
oranına müdahale eder. Eğer kanda kalsiyum miktarı düşerse hemen
parathormon salgılar.
3 (şekil 20)
Şekil 19
Paratiroid bezi kandaki kalsiyum miktarı düşünce hemen parathormonu salgılayarak duruma müdahele eder.
Şekil 20
Parathormon, üç ayrı yöntem kullanarak kandaki kalsiyum miktarını artırır.
Paratiroid bezi küçük bir et parçasıdır. Hücrelerin biraraya
gelmesinden oluşan bir et parçası, önünden akan kan ırmağı içinde
bulunan kalsiyum atomlarını nasıl tespit eder? Gözü, kulağı, elleri
olmayan hücreler, kanda bulunan tuz, glikoz, yağ, amino asitler,
proteinler, hormonlar, enzimler, laktik asit, karbondioksit, azotlu
atık, sodyum, potasyum, üre, ürik asit, demir, bikarbonat gibi binlerce
farklı madde arasından kalsiyum atomlarını nasıl teşhis edebilir? Hücre,
kalsiyumu nasıl tanır? Kalsiyumun kanda ne kadar bulunması gerektiğini
nereden bilir? Kalsiyum miktarını hangi şuur ile ölçer? Kalsiyumun az mı
yoksa fazla mı olduğuna nasıl karar verir?
Kandaki milyonlarca molekülün içinden kalsiyumu tespit edip, sonuca göre önlem alabilen paratiroid bezleri.
Bu noktada tekrar hatırlatmak gerekir ki, bu hücreler akıl ve şuur
sahibi olmayan, milimetrenin ancak %1′i büyüklüğünde varlıklardır. Bu
varlıkların bizim adımıza kandaki kalsiyum miktarını başarı ile
ölçebiliyor olmaları, sonsuz ilim sahibi Yüce Allah’ın yaratışının
delillerinden sadece bir tanesidir.
Paratiroid hücreleri yaptıkları ölçümler sonucunda kalsiyum
miktarının düştüğüne karar verirlerse hemen parathormon salgılarlar.
Peki parathormon kalsiyum miktarını nasıl yükseltecektir? Bu küçük
molekül nereden kalsiyum bulabilecektir? Parathormon, her biri için çok
geniş biyoloji bilgisine sahip olunması gereken 3 ayrı yoldan kan için
kalsiyum kaynağı bulur:
1. Kemiklerde bol miktarda kalsiyum bulunur. Parathormon, kalsiyumun
bir kısmını kemiklerden ödünç alır. Kemik hücreleri, kalsiyumu
depolarlar ve normal şartlarda bırakmak istemezler. Ancak parathormonun
formülü ile karşılaştıklarında doğal olarak bir miktar kalsiyumu serbest
bırakırlar. (şekil 20)
2. İdrarla birlikte bir miktar kalsiyum vücuttan atılmaktadır.
İdrardaki kalsiyumun tekrar kana karıştırılması gerekmektedir. Bunun
içinse, böbrek hücrelerinin idrardaki kalsiyum moleküllerini
yakalamaları ve geri almaları gerekir. Bu kez parathormon böbrek
hücrelerine bu emri verir ve böbrek hücreleri bu emre itaat ederek,
kalsiyum moleküllerini geri toplarlar. (şekil 21)
Şekil 20
Parathormon ihtiyaç durumunda kemiklerde depolanan kalsiyumu ödünç alır.
Normal şartlarda kalsiyumu bırakmak istemeyen kemikler parathormon ile karşılaştıklarında bir miktar kalsiyumu serbest bırakır.
3. Son yöntem ise, vücuda giren
kalsiyumun en fazlasıyla kullanıma geçirilmesidir. Yediğiniz
besinlerdeki kalsiyumun kana karışması ince bağırsakta
gerçekleşmektedir. Ancak kalsiyumun geri emilmesi için bağırsak
hücrelerinin aktif hale gelmiş D vitaminine ihtiyaçları vardır. Bu
noktada büyük bir problem ortaya çıkmaktadır; çünkü yediğiniz besinler
yoluyla elde ettiğiniz D vitamini aktif halde değildir.
4
Bağırsaklarınızın daha çok kalsiyum emmesi, dolayısıyla kandaki
kalsiyum miktarını artırmanız için bu problemi ortadan kaldırmanız
gerekmektedir. Yani aktiflenmemiş D vitamininin kimyasal yapısını
değiştirecek ve aktiflenmiş bir hale getirecek çok özel bir molekül
bulmak zorundasınız. Bu molekül yine parathormondur. (şekil 22)
Şekil 21
İçinde kimyasal maddeler bulunan bir nehirden aradığınız kimyasalı
bulmak için bir uzman olmanız, gerekli teknoloji ve bilgiye sahip
olmanız gerekir. Oysa hormonlar hiçbir donanıma sahip olmadan bunu tek
başlarına büyük bir başarıyla yerine getirirler.
Şimdi bu noktada çok dikkatli bir şekilde düşünmek gerekir. Kanda
bulunan kalsiyum miktarının artırılması için birbirinden bağımsız 3
farklı yol bulunmaktadır ve birbirinden çok farklı bu üç sistemin
çalışmaya başlamasını sağlayan anahtar aynıdır. Bu anahtar üç sistemin
de kontağını çevirmektedir. Daha da hayranlık uyandırıcı olan,
birbirinden çok farklı yapıda bulunan ve çok farklı çalışma şekilleri
bulunan bu sistemlerin kontakları çevrildiği zaman, elde edilen sonucun
aynı olmasıdır: “Kanda bulunan kalsiyum miktarını artırması.”
Peki bu hormonun formülünü paratiroid hücreleri nasıl bulmuşlardır?
Bu molekülün, kemikleri, böbrekleri ve D vitaminini etkileyeceğini nasıl
bilmişlerdir? Nasıl olmuş da tarih boyu yaşamış milyarlarca insanın
paratiroid bezi –hastalık vakaları dışında- bu doğru formülü üretmeyi
başarmıştır? Kemiklerin kalsiyum depoladıklarını, idrar içinde atılmak
üzere olan kalsiyum bulunduğunu ve ince bağırsak hücrelerinin kalsiyum
emmek için aktif D vitaminine ihtiyaçları olduğunu, paratiroid hücreleri
nereden bilirler? Bu üç sistemi çalıştıracak formülü nasıl
bulmuşlardır? Şuursuz hücreler insanı dahi aciz bırakan bu akıl
gösterisini nasıl yaparlar?
Hücrelerin üzerinde tecelli eden bu akıl ve planlama, elbette
hücreleri de, kalsiyum molekülünü de, insanı da yoktan var eden, insanı
kalsiyum molekülüne muhtaç bir şekilde yaratan, sonra bu ihtiyacın
karşılanması için kusursuz bir sistem var eden, göklerin, yerin ve ikisi
arasındakilerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’tır.
Şüphesiz Allah’ın şanı çok Yücedir.
Allah… O’ndan başka İlah yoktur. Diridir, kaimdir. O’nu uyuklama ve
uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmaksızın
O’nun Katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve
arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O’nun
ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri
ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O, pek
Yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)
Şekil 22
Parathormon, ihtiyaç durumunda, aktifleşmemiş olan D vitaminin kimyasal
yapısını değiştirerek, aktif hale getirir. Bir nevi uykudaki D
vitaminlerini uyandırır.
DİPNOTLAR
2- Musa Özet, Osman Arpacı, Biyoloji 2, Sürat Yayınları, Şubat 98, s. 127
3- Helena Curtis, Sue Barnes, Invıtation To Biology: Dördüncü Baskı, New York, Worth Publisher, INC, Ağustos 1985, s. 472
4- Biological Science A Moleculer Approach, BSCS Blue Version-6. Bask, Colorado1990, s. 517